Leningrad’ta Başlayıp Besleney’de Biten 32 Yahudi Asıllı Çocuğun Trajik Öyküsü / 11.03.2010

 
Besleney Köyüne Hoş geldiniz Tabelası
Tletseruk Nahit SERBES


1942 yılının Ağustos ayında tek kolunu kaybetmiş bir Rus Asker’in eşliğinde, Leningrad’taki yetimhaneden beş ve dokuz yaşları arasında 32 çocuk Nazi’lerden kaçırılıp trenle Rusyanın Armovir şehrine getirilmişti.
Armovir’de at arabalarına bindirilen bu çocuklar köy yollarından gece gündüz demeden sığınabilecekleri bir köy aradılar ama köylüler çocukları alamıyordu, çünkü Naziler’den korkuyorlardı. Fakat 140 km. yol gittikten sonra nihayet çocukları kabul edecek bir köy bulunmuştu. Bu köyün adı Besleney’di.
Çeşitli kaynaklardan tarihi olayla ilgili değişik bilgiler edinmiştim. Bu olayın aslını öğrenebilmek için Karaçay Çerkes Cumhuriyeti’nin Besleney köyüne gittim. Bu çocuklardan halen hayatta ve 75 yaşında olan Musa Ağarjanokov’un kendisi ile konuştum.


Musa Ağarjanokov Anlatıyor

 Kin nefret ve savaşın hüküm sürdüğü korku dolu bir ortamda, herkesin acıdığı fakat kimsenin el uzatamadığı bu çocuklara Çerkes annelerin kucak açma öyküsünü Musa Ağarjanokov’un kendisinden dinledim. 32 kişiden oluşan bu grup abluka altındaki Leningrad’tan Armavir şehrine kadar demir yoluyla gelmişlerdi ama Nazilerin yaklaşıyor olmalarından ötürü Armavir’de kalamazlardı. Yerel yöneticiler onlara at arabaları temin edip yiyecek içecek vererek, Kafkas dağlarına doğru gitmelerini tavsiye etmişti. Ortalığın toz duman olduğu bir savaş ortamında Besleney halkı, bu yorgun ve bitkin haldeki çocuk grubuna derhal kucak açtı. Yahudileri gizleyenler kurşuna dizilerek cezalandırdığı için tüm çocuklar Çerkes soyadları ile köy kütüğüne kaydedilip, ailelere dağıtıldı. Çocukların kendilerini belli etmemeleri için de birbirleri ile görüşmeleri yasaklandı. 1935 doğumlu olan Musa, Besleney köyüne geldiği zaman yedi yaşındaydı ve onun eski ismi Malik idi. Yeni babası Yakup Ağarjanokov onun Yahudi asıllı olduğunu bildiği için yeni ismini de köy kütüğüne Musa olarak kaydettirmişti. 


Naziler, Besleney halkının çocukları gizlediklerini öğrendi ama hiçbirini tespit edemedi. Sadece bir eve bomba isabet ettiği için hane halkı ile beraber bir Yahudi çocuk da ölmüştü. Besleney Köyünün işgali Almanların tüm Kafkasya’yı terk etmek zorunda kaldıkları 1943 yılının Ocak ayı başlarına kadar devam etti. 1945 yılından sonra çocuklar, yakınları tarafından bulundu ve Leningrad’a götürüldü. Çocukların üçü Besleney köyünde kaldı. Leningrad’a götürülen çocuklardan biri de sonradan Besleney köyündeki yeni ailesine geri döndü. Böylece Besleney’de kalanların sayısı dörde çıkmış oldu. Bu çocukların ikisi hala hayatta, Musa’ya Leningrad da akrabalarını arayıp aramadığını sorduğumda; Besleney köyündeki yeni ailem beni o kadar sahiplendi ki akrabalarımı aramadım bile, çünkü Çerkesler bize kendi çocuklarından daha iyi bakıyorlardı dedi. Musa üniversitenin fizik matematik bölümünü birincilikle bitirmiş, Tımız sülalesinden bir Çerkes kızı ile evlenmiş, üç kızı ve bir oğlu olmuş, dokuz da torunu var. Hepsi Adigece konuşuyor ve Müslüman.
Bu tarihi olayı yaşayan çocuklar işgal sonrası evlerine geri döndükten sonra, kendilerine canları bahasına sahip çıkan ailelere mektuplar gönderdiler, bazıları da tekrar Besleney’e gelerek ikinci ailelerine çiçekler ve hediyeler getirdiler. Hepsi o günleri minnetle hatırlamakta ve bu duygularını da Adigece ifade edebilmekteler.
Daha sonraları Nazilerden kaçırılarak Kafkasya’ya getirilen bu çocukların, gerçek hikâyesini konu alan ve bütün bu olayları gören tanıklarla yapılan röportajların da yer aldığı önemli ve tarihi değere sahip bir belgesel çevrildi. Ayrıca Kafkas insanındaki vicdanın ve sevginin sembolü olarak, 8 metre boyunda Kafkaslı bir annenin sımsıkı sarıldığı çocuğu simgeleyen anlamlı bir anıt yapılmaktadır.

 
“Besleney”de Anıtın Dikileceği Alan ve Anıtın Maketi

Çerkes halkının insani yönlerini en doğru şekilde ve başka hiç bir yoruma gerek bırakmadan yansıtan bu hadise, aslında Xabze kültüründe çok normal ve Adige insanının yüksek ruh halini yansıtan bir olaydır.  ( 01.03.2010)

Bu Makale 7618 Kez Okundu.

"Leningrad’ta Başlayıp Besleney’de Biten 32 Yahudi Asıllı Çocuğun Trajik Öyküsü" Başlıklı Makale İçin Yorumlar
  • Tacettin Ced

    22.11.2010 12:03:35

    Gerçekten bir o kadar sevindirici ve bir o kadar da üzücü bir durum... Ben Tacettin Ced, Abhazya kökenliyim Cadır sülalesinden Türkiye’de yaşıyorum Besleney’de Cadır sülalesi olduğunu duydum. Bilginiz varsa lütfen bana dönebilirmisiniz?