Bu Kitabın Yazarları da 'Hain' Olabilirler mi? / 07.05.2010
Yaşar Güven
Phoenix Yayınevi’nden çıkan Nahit Serbes – Adnan Yağan imzalı “Tarihteki ‘Hain’ Çerkesler” adlı kitap, daha okunmadan adıyla bile tartışma yarattı. Sağdan soldan, “ neden hain, başka isim mi bulunamadı, tırnak içinde de olsa kullanılmasaydı…” türünden sesler yükseldi.
Nitekim adından başlayarak ironik bir dille resmi tarihe ve yanı sıra ‘bir kısım kamuoyunun’ şartlı reflekslerine gönderme yapan kitabın yazarları da ülkedeki “hain üretme merkezleri” ve dikkat çekerek, kamuoyuna şunu söyleme gereksinimini duymuş:
“Kardeşler, madem bu güzel hasletinizden vazgeçemiyorsunuz, bari bu nadide hasletinize bir yafta, bir kokart gibi etnik kimlikleri eklemeyelim. Çünkü biz bunun sıkıntısını çocukken okullarda çok çektik. Bundan sonra çocuklarımız çekmesin. Biz diyoruz ki, ‘hainlik’ de ‘vatanseverlik’ de aynen suç ve ödül gibi şahsidir, bireyseldir. Bir kişiye, bir sınıfa, bir etnik kimliğe mal edilemez.”
Kaldı ki; ‘hain’ ilan edilmenin bu denli kolay olduğunu toplumumuza da, meselenin ironisi yerine gerçekten de hainler üzerine bir kitap yazılsaydı da, herhalde “Çerkeslerden asla hain çıkmaz” denilemeyeceğinden, eleştirilerimizi saklı tutarak öncelikle okumamız gerekirdi. Kendi fikrimizi söyleme özgürlüğümüzün, karşımızdaki için de bir hak olduğunu unutmayı tercih etmek, görünen o ki bir diğer ‘şartlı refleks’ imiz olmuş.
Bize, Osmanlı ve Cumhuriyet döneminin Çerkes sanatçı, sporcu, asker, devlet adamı ve aydınlarının bir kısmını tanıma olanağını veren kitabın yazarları, yer verdikleri isimlerin kısa yaşam öykülerinde de mizahın keskin diline başvurmuş.
17. yüzyılın en büyük gezginlerinden Evliya Çelebi’ yi, savaşı kazananların yazdığı / yazdırdığı resmî tarihin ‘haini’ Ethem’ i bir siyasi partinin ilk kadın il başkanı ve ilk kadın belediye başkanı Leyla Atakan’ı, Tanzimat döneminin ünlü yazarı Ahmet Mithat’ ı, 1968 gençlik önderlerinden Yusuf Aslan’ ı, işçi sınıfı hareketinin önderlerinden Abdullah Baştürk’ ü, yazar Ayla Kutlu’ yu, Nobel ödüllü Orhan Pamuk’ u resim sanatının önde gelen isimlerinden Avni Lifij’ i, çizdiği atlarla Nazım Hikmet’ in şiirlerine konu olan Avni Arbaş’ ı, önde gelen öyükücü ve yazarlarından Kemal Bilbaşar’ ı, Türkiye’nin en çok okunan çocuk edebiyatçısı Kemalettin Tuğcu’ yu, sinemanın önemli oyuncularından Türkan Şoray’ ı, Osmanlı – Türk musikisinin önde gelen isimlerinden Lemi Atlı’ yı, güreşin gelmiş geçmiş en büyük ismi Yaşar Doğu’ yu ve yazarların deyimi ile daha birçok ‘potansiyel hain’ i tanımak isterseniz bu kitabı okuyun.
Satır aralarında bu coğrafyanın birçok ilkini de öğreneceğiniz kitap için yazarları “Kuşkusuz, Osmanlı – Türk toplumunda çerkes kökenli önde gelen sanatçı, sporcu, asker, devlet adamı ve aydınların sayısı bu kitaptakilerle sınırlı değildir” dedikten sonra şunu da ekliyorlar: “ Biz Çerkes kökenli ‘potansiyel hain’lerden olduğumuz için sadece kendi ‘hain’ lerimizi yazabildik. Diğer etnik kimlikler de –bir zahmet- kendi ‘hain’lerini yazsınlar.”
Yazarlar Serbes ve Yağan, kitapla ilgili bilgilendirme yaparken oldukça önemli bir olguya da dikkat çekerek “Günümüz tarihçilerinin kıvrak, vatansever kalemi, miski amber kokulu saray odalarının kabarık kuştüyü minderlerine yaslanıp, ballı şerbetini yudumlayarak padişah kelamlarını ak kâğıda düşüren vakanüvislerin süslü divitleri gibidir. Oradan tarihin en şanlı, renkli sayfaları bile birer kara lekeye dönüşebiliyor” diyor ve ardından ekliyorlar:
İşte biz bu ışıltılı, kaypak kalemlerin gerçeklerin üzerine örttüğü süslü perdeyi bir nebze olsun aralayıp, gün ışığının parlak ışınlarının tarihin karanlık noktalarına ulaşması için bu kitabı kaleme aldık.”
Kitabın, başı sıkıştığında ‘hain’ arayanlar için mükemmel bir başvuru kaynağı olduğunun altını çizerken de ironiyi elden bırakmayan yazarlar, şu açıklamayı yapmadan da geçmiyorlar: “Mizahın abartılı dilini kullandık. Eğer burada renkler size bazen abartılı gelirse bilin ki; oda mizahın kendi abartısıdır.”
Kısaca tarihte ‘Hain’ Çerkesler’ in, şimdiden; “Muhaceretteki Çerkes Aydınları – İzzet Aydemir – 1991” ve “Kafkas Diasporasında edebiyatçılar ve Yazarlar Sözlü – Sefer E. Berzek – 1995” gibi kütüphanelerimizde özel yeri olan kitapların yanında yerini alacağını söylemek zor değil.
Jineps
Bu Makale 4741 Kez Okundu.
Bu Haber İçin Kayıtlı Yorum Bulunamadı!